Ortadoğu malûm bir ateş hattı… 7 Ekim’de başlayan, İsrail’in Gazze’yi işgali ve yoğun saldırısıyla devam eden savaş ABD-İran eksenine kayıyor. Ürdün-Suriye sınırında ABD üssüne yapılan saldırı, ardından Washington’ın Irak ve Suriye’de İran’la irtibatlı hedefleri vurması bölgede tansiyonu daha da artırdı. İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Hasan Habibullahzade ile bu hassas ortamda Türkiye-İran ilişkilerini ve bölgedeki tansiyonu konuştum.
Büyükelçi, Tahran’ın “ABD üssüne dönük saldırıyla bizim bir ilgimiz yok” açıklamalarını tekrarlayıp, Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri hatırlatırken, “Tabii seçim dönemi olduğunun farkındayız. Bazı ifadelerin onlara siyasi açıdan çekici geldiğini de anlayabiliyorum” dedi. İranlılar, ABD içinde devam eden İran’a sert bir yanıt verilmesi tartışmalarının ve Cumhuriyetçi senatörlerin “İran’ı, İran topraklarında vuralım” çağrılarının farkında. Habibullahzade “Bize dönük her türlü saldırganlığa yanıt vermekten çekinmeyeceğiz” diyor.
Bölgeyi istikrarsızlaştıran ABD
Büyükelçi Habibullahzade, ABD’yi bölgede savaşlar çıkarmakla suçlayarak, “Binlerce kilometre uzaktan gelenlere neden bölgemize geldiniz, neden komşu ülkeleri işgal ettiniz, neden bölgede iki üç savaş çıkarttınız diye sormak gerekiyor” diyor.
Büyükelçi’ye Kızıldeniz’de ABD ve İngiltere’nin Husilere dönük operasyonlarının artması halinde İran’ın tepkisinin ne olacağını sordum. Habibullahzade, “Yemen kendi kararlarını kendi verir. Gazze’de yaşananlara tepki verme konusunda bazı benzerlikler olabilir ama onların karar süreçleriyle hiçbir ilgimiz yoktur” diyerek Tahran’ı bu olup bitenlerin dışında tutmaya çalıştı. Büyükelçi, Washington’u ‘İsrail’in çıkarlarını korumak ve ticaret riske atılıyor gerekçesiyle bölgeye savaş gemileri göndermekle’ suçladı.
Barış istemeyen İsrail
Son dönemde bölgedeki gerilimlerin temelinde İsrail’in Gazze’de yaptığı katliam derecesindeki saldırılar var. 3 ayı bulan savaşta yeni bir ateşkes üzerinde çalışıldı ama İsrail onu da reddetti. İran’ın Ankara Büyükelçisi “Ateşkese, barışa kimin karşı olduğunu görüyorsunuz” vurgusunu yaptı. Tahran, ABD’nin yıllardır bölgede attığı her adımı “İran’ı çevreleme” politikası olarak tanımlıyor. Büyükelçi, ABD ve Batılı ülkelerin Ortadoğu’da yeni krizler enjekte etmeye çalıştıklarını söyledi, eski başkan Donald Trump’ın “Geçen bir kaç yılda bu bölgeye milyarlarca dolar akıttık ama hepsini çöpe attık” sözüne atıf yaptı.
İran’ın Ankara Büyükelçisi’ne, Türkiye ile daha sıkı iş birliği içine girip girmeyeceklerini de de sordum. Habibullahzade, Türkiye ve İran’ın binlerce yıllık geçmişe dayanan ilişkisi olduğunu hatırlatıp, “Bölgede istikrarın örneklerinden biri de iki ülke arasındaki yüzlerce yıllık sınır” dedi.
Bu söylemin ötesine geçip iki ülke arasında gerçek bir dayanışma sergilenip sergilenmeyeceği zaman içinde görülecek. Zira bölgede karşı karşıya bulundukları ortak tehditlerin böyle bir dayanışmayı ortaya çıkartması süreçleri etkileyebilecek önemli bir faktör.
Özay Şendir
‘Mercimek Milliyetçileri’ kazanamadılar...
8 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Eğitim sistemine kadar çağdaş, ne kadar adil?
8 Kasım 2024
Zafer Şahin
Esenyurt çıkmazındaki CHP
8 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Birbirlerini İYİ tanıyorlar
8 Kasım 2024
Mehmet Tez
ABD seçim sonuçları: Ünlülerin desteği kimin umurunda?
8 Kasım 2024